Kategoriler
matbuat

Hölderlin, Yarın İçin Bize Ne Diyor?

Alman romantik Friedrich Hölderlin en beğendiğim şairlerden olmuştur. Şiirleri kadar felsefe mahiyetindeki yazıları da dikkat çekicidir. Alman bir romantik olarak Hölderlin’in Schiller ve Goethe’nin de çağdaşları olduğunu ve etkilendiğini söylemek mümkün.

Hölderlin, Şiir ve Tragedya Kuramı’nda şiirin felsefe, tarih ve mitoloji karşısında kuvvetinin yarınlar için ne mânâya geldiğini izah ediyor. Şiirin, öteki disiplinlere kıyasla ‘umut verici’ vasfı her zaman bâki. Bakalım, Hölderlin yarınlar için bize ne söylüyor?

Bir. Güzellik İdesi.

Şundan artık eminim ki aklın kendisinde bütün ideleri kapsadığı en yüksek eylemi, estetik bir eylemdir ve doğruluk ile iyilik birer kardeş olarak yalnızca güzellikte birleşir.

İki. Filozof, şair kadar estetik güce sahip olmalıdır. Bizim ezberci filozoflarımızın estetik bir kavrayışı yoktur. Tin felsefesi estetik bir felsefedir. * Estetik duyarlılık olmadan akıl fikir sahibi olunmaz ve tarih üstüne bile akıllıca fikir yürütülemez.

Üç. Bu bakımdan, şiirsellik daha yüksek bir itibara sahiptir. Başlangıçta ne idiyse, sonunda da o olacaktır: ‘İnsanlığın öğretmeni’. Çünkü artık felsefenin ve tarihin olmadığı yerde, diğer bilimlerin ve sanatların yanında ayakta kalan o olacaktır.

Dört. Şu sıralar sık sık duyduğumuz gibi kitlelerin ‘duyusal bir dini’ olmalıdır. Yalnızca kitlelerin değil, filozofların da gereksinimi budur. * Aklın ve kalbin tek tanrıcılığı, imgelem gücünün ve sanatın çoktanrıcılığı, gereksinimimiz işte budur!

Beş. Yeni bir mitolojiye gereksinimimiz var ama bu mitoloji idelerin hizmetinde olmalıdır, ‘aklın’ mitolojisi olmalıdır.

Altı. İdeleri estetik, yani mitolojik hâle getirmezsek, onlar halkın ilgi odağı olmaz. Ve bunun tersi olarak mitoloji akılsal hâle gelmezse, filozof bundan utanmalıdır. Bu nedenle, aydın ile aydın olmayan el sıkışmalıdır. Mitoloji, felsefi olmalıdır ki insanlar akıl sahibi olsun ve felsefe mitolojiye dönsün ki filozof duyarlık sahibi olsun.

Yedi. Göklerden yollanan yüce bir tin bu yeni dini bizler için kurmalıdır; bu insanlığın son ve en büyük işi olacaktır.

Friedrich Hölderlin’in şiiri, tarihi, felsefeyi ve mitolojiyi mukayese ederek yaptığı kuramsal saptamalar böyle. Hiç şüphesiz, Hölderlin’in Şiir ve Tragedya Kuramı’ndaki düşünceleri kendi zamanı kadar yarınlar için de bir manifesto niteliğinde. Zaten, yaşadığı 1800’lü yıllardan itibaren yeni bir dünya kurulduğu ve modern bir paradigma olarak ‘kitlesellik’ çağı başladığı aşikâr. Dolayısıyla da Hölderlin geçmişin yükünü yazmıyor; modern ögeler kullanarak geleceğe dair bir imajinasyon da bulunuyor. Tarihi, felsefeyi ve mitolojiyi sarsılmaz yapı taşları olarak kurarak geleceğin dünyasını yine şiirin var edeceğini ilham ederek.

Goethe kadar şöhret sahibi olmasa da Alman bir romantik olarak Hölderlin’in şiir ve felsefe sahalarında önemli kavramsal düşünceler ürettiğini söyleyerek bitirelim.

Kategoriler
matbuat

Şiir ve Sihir

Şiir ve sihir arasında bir münasebet kurulabilir mi?

Türkçe lisânında etimolojik olarak ‘şiir’ ve ‘sihir’ arasında bir benzerlik söz konusu. Her iki kelimenin de Arapça kökenli olduğu bir vakıa. Bu iki kelimenin yazılış bakımından Arapça hâlleri birbirine çokça benziyor: Şi’r ve sihr. Benzer harfler şiir ve sihir kelimelerinde karşımıza çıkıyor; sihir kelimesinde ilâve bir ‘h’ harfi var. Ancak bu kelimelerin kökenlerini etimolojik olarak değerlendirecek bir mütehassıslığım yok. Fakat her iki kelimenin Arapça kökeninde de benzerlik tespit edebiliyorum.

Peki, her iki kelimenin benzerliği sadece yazılış bakımından mıdır?

Çoğunlukla, bize güzel görünen ya da halka mal olmuş şiirlerde sihirli ve efsunlu bir hava buluruz. Şiiri var eden metin, yazı mühendisliğinin ve ince işçiliğin ötesine geçmiştir. Artık sadece ambiyans vardır. Şiir metnin ötesindedir ve bir muhatap olarak, – âdeta bir insan gibi karşımızdadır. Şiir bizle konuşur, biz şiirle.

Şiir ve okuyucusu arasındaki böylesi bir diyalektik içinde teneffüs edilecek sihirli bir esinti var mıdır? Bana kalırsa, şiir özü itibarıyla sihirli sözcükler yahut cümlelerle var olabilir ancak bizim şiirde bulduğumuz başka bir tür duygudaşlıktır.

Sihir, şiirin perdesidir ya da dış çeperindeki zarıdır. Ötesine geçildiğinde bulacağımız, naylon kılıfın ardına geçen, bize dair hissettiğimiz ve içerisinde kendimizi bulduğumuz şiirdir.

Hayatın içinde bulduğumuz şiirde de benzer bir durum söz konusu olabilir. Tanıdığımız yeni bir insan bize efsunlu gelir, sihirlidir. Ancak bu tavır o insanı kendisi olarak insan yapan çok az bir kısımdır. Öteye geçtiğinde, o insanın hakiki tabiatına vakıf olursun.

Dolayısıyla, yeni bir şiirle karşılaşmak yahut okumak yeni bir insanla tanışmak gibidir. Bu, edebiyatın öykü ya da roman gibi öteki türlerinden başka olarak şiire mahsus bir hâldir.

Yine, öteki edebi türlerden farklı olarak edebiyatın en sihirli alanlarında karşımızda yine şiir vardır. İyi bir şiir bizde öteki türlerin çok ötesinde bir tesir bırakabilir. Ama şiir, sihir değildir. Hokkabazlık ya da cambazlık da değildir.

Çoğunlukla hayatımıza dokunan birçok şiir büyük acılardan, insanlık dramlarından, hayatın sillesini yemiş olmaktan müteşekkildir. Tragedya olsun yahut komedya; bu böyledir.

Bu yüzden, iyi şiir kendini burjuvaziden olabildiğince uzaklaştırmıştır. Şair, aristokrat değildir ancak şiiri dibine kadar asil ve soyludur. Şiiri, sihire yaklaştıran atmosferlerden biri de budur. Türk edebiyatında da bütün iyi şairler ve şiirler aristokratik bir tavır takınmışlardır.Burada bir parantez açmalı ve yazıyı öyle bitirmeli: Türk şairinin karşısında öyle ya da böyle hasbelkader bir Türk burjuvazisi vardır ancak izleyebileceği bir Türk aristokrasisi yoktur. Bu yüzden, Türk şairinin karşısına çıkacak ilk aristokrasi İngiliz kraliyeti başta olmak üzere Avrupa örnekleridir. Türk şairi, muhakkak köklerini Osmanlı devri divan edebiyatında da arayacaktır. Ancak modern anlâmda Türk şairi köksüzleştirmeye karşı mukavemet göstererek şiirlerini meydana getirmiş ve kendine varlık alanı aramıştır.

Kategoriler
iktibas yazı

hölderlin, yarın için bize ne diyor?

Friedrich Hölderlin, Şiir ve Tragedya Kuramı, 26-27.