Kategoriler
matbuat

Samsun’un İhtiyacı

Samsun’un gerçek manada neye ihtiyacı var? Yerel seçim maratonuna yavaş yavaş girilmeye başlarken önümüzdeki günlerde üzerinde düşünülmesi gereken en önemli soruların başında bu geliyor. Samsun’un ihtiyacı denilince sayılabilecek pek çok konu sıralanabilir. Eyyamcı çareler bulunabilir. Fakat bunlar hakikaten
Samsun’da medeni bir şehrin dirilişine ön ayak olabilir mi?
Samsun başta olmak üzere Türkiye’de yerel yönetimlerin cevabına en çok ihtiyaç duyduğu soru budur.

Samsun’un her şeyden önce esaslı bir hikâyeye ihtiyacı var. Samsun, kendi hikâyesine dönmeye ve yarım kalan hikâyesini taçlandırmalı. Böylelikle, Samsun hikâyesi Karadeniz’e bir nişan koyabilir. Bugün, Samsun’un da diğer yerel şehirlerin de en büyük ve esaslı meselesi özgün ve kimlik sahibi şehirlere dönüşememeleri. Ne yazık ki burada yazmak zorundayım ancak şehirlerimizi şahsiyet sahibi kentler olarak ihya, inşa ve imar edemiyoruz. Şehirlerimizi düzgün, kalkınan ve estetik kentler hâline getirebilmemiz için kendimizden başlamamız; akl-ı selim ve zevk-i selim insanlar olmamız gerekiyor. Çünkü kendimizi düzeltmeden yapılacak hiçbir iş doğru sonuca götürmeyecek.

Bir kent nasıl hikâye var eder? Hikâye en çok neye ihtiyaç duyar? Bir kent bir yandan kalkınırken, öte yandan medeni kalmayı becerebilir mi? Bir kent hem kalbi ve gözü doyururken hem de sâkinlerinin karnını doyurmayı sağlayabilecek bir zemini yan yana var edebilir mi? Bunlar basit gibi görünen esaslı ve adamakıllı sorular…

Samsun Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Kemal Vehbi Gül’ün 2009 yerel seçim süreci zamanında dile getirdiği Samsun Holding projesi kanaatimce son yıllarda kalkınma anlamında gerilerde kalan Samsun’un bu yarasına merhem olabilir. Samsun Holding projesi aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketleşerek devasa bütçelerle kaliteli hizmetler üreten şirketlerle birçok hizmeti sağlamasına oldukça benzer bir proje. Hâlihazırda, Samulaş A.Ş. gibi Samsun’da belediye hizmetlerini yerine getiren şirketler var, diyeceksiniz. Evet, var ancak belediyenin şirketleşmesi hizmetlerin çeşitlenerek topyekûn yepyeni bir idari mantaliteyle birlikte gerçekleştiğinde bir anlam ifade ediyor. Yoksa, birçok belediye kanuni dayanaklarla şirketler zaten kurabiliyor. Dolayısıyla, yeni bir Samsun hikâyesi içerisinde Samsun’da kalkınma seferberliğini diriltecek, kenti kültürel bir merkez hâline getirecek ve bugünlerde en çok ihtiyaç duyulan özgün bir estetik gözle ihya edecek haysiyetli ve şahsiyetli bir yapılanma içerisinde bu şirketleşme hamlesinin olumlu sonuçlarını görmek mümkün olacaktır.

Samsun hikâyesine dair daha yazılacak çok şey var. Onlar da nasipse başka yazıların konusu…