Kategoriler
matbuat

İki Arada

Tam hatırlamıyorum.

Galiba on seneden biraz fazla zaman oldu.

O yıllarda hem Samsun’da hem de Türkiye’de yazan çizen pek çok kimsenin, bürokratın, siyasetçinin, akademisyenin yolu Samsun Sosyal Bilimler Lisesi’nden bir şekilde geçerdi. Geldiklerinde de ekseriyetle bir konferans verirlerdi.

Rasim Özdenören, Haydar Ergülen, Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Ferhat Kentel, Mevlana İdris Zengin, Sadık Yalsızuçanlar, Yavuz Bülent Bakiler… Samsun’undan ise Şaban Sağlık, Dursun Ali Tökel, Sıddık Akbayır…

Bir çırpıda hatırlayabildiklerim…

Ve birçok siyasetçi ve devletli…

İşte, o zamanlar, Samsun Sosyal Bilimler Lisesi’ne Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Necdet Uzun da gelmiş ve bir konferans vermişti. Aklımda o güne dair tek bir mesele kalmış. Berraklığıyla zihnime mıhlanmış.

Şöyle diyordu mealen Necdet Uzun:

Yerel gazetecinin işi her zaman daha zordur. Çünkü sürekli bir ikilem içerisinde olursunuz. Bir taraftan içinde bulunduğunuz, doğrudan güzellikleri ve sıkıntılarıyla muhatap olduğunuz şehrin meselesini yazmanız gerekir, öte yandan siyasetin ‘sıcak’ meselelerine bir gazeteci olarak duyarsız kalamazsınız.

Sonrasında ise biz, Haber’de ‘dengeyi sağlamaya’ çalışıyoruz, diyerek nihayetlendirmişti.

O vakitten beri ne zaman herhangi bir yerel gazetenin sayfasına baksam, Necdet Uzun’un bu sözleri bir şekilde aklıma gelir. Sayfalarda yerel ile ulusal arasındaki görünmez ağırlığı okumaya çalışırım.

Bundan böyle bu köşede ben de teraziyi bu minvalde dengede tutmaya gayret göstereceğim.

Samsun’u ihmâl etmeden içerideki ve dışarıdaki siyasetin ve toplumun meseleleri, yani Türkiye’nin meselelerini dilim döndüğünce yazmaya çalışacağım.

Memleket meselesini anlamamız önünde aslında en büyük engeli teşkil eden bir yığın olarak karşımızda duran tarihin, sosyolojinin ve edebiyatın meselelerinin etrafında da elbette dolaşarak bunu yapmaya çalışacağım.

Meselelerin içinde boğulmadan fakat mukabele ederek…

Bir yanıt yazın